Bakan Tunç: Anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkiler birtakım problemlere yol açıyor

Bakan Tunç: Anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkiler birtakım problemlere yol açıyor

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
www.qatarnews.com.tr

Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK, (DHA)-ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, "Milletimizin demokratik hayata geçebilmesi için darbecilerin onay verdiği bir anayasa ile yönetiliyoruz. Anayasamız bugüne kadar madde sayısından fazla değişiklikle karşı karşıya kaldı. Adeta bir yamalı bohçaya dönüştü. O nedenle anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkiler de birtakım problemlere yol açıyor. Yargı ve yüksek yargı kurumlarımızın farklı yorumladığı maddeler var" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti 8'inci Zonguldak İl Kongresi için kente geldi. Kozlu Kapalı Spor Salonu'nda yapılan kongrede Bakan Tunç'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur da eşlik etti. Kongrede kalabalığa hitap eden Bakan Tunç, AK Parti'nin vesayetçi anlayışla da mücadele ederek zorlukları aştığını belirterek, ülkeyi yatırım hamleleriyle donattıklarını, demokrasisini güçlendirdiklerini söyledi. 'KADIN HAKLARINI GÜÇLENDİRDİK'Özgürlüklerin önünü açtıklarını, yapısal reformları hayata geçirdiklerini hatırlatan Bakan Tunç, "Kanunlarımızı demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Kadın haklarını güçlendirdik. Çocuk haklarını, anayasal güvenceye kavuşturduk ve hep şunu dedik; 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Politikalarımızın merkezine, odağına hep insanı koyduk. Yargı birliğini sağladık. Devlet güvenlik mahkemelerini kaldırdık. Anayasamızda 'sıkı yönetim gerektiğinde ilan edilebilir' diye bir madde vardı, milletimizin onayıyla kaldırdık. ‘Darbeciler yargılanamaz' diye bir madde vardı, kaldırdık. Hakimler Savcılar Kurulu'nun yapısını, Anayasa Mahkememizin yapısını demokratik hukuk devleti ilkesine uyarladık. Türkiye'yi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmanın gayreti içerisinde olduk" dedi. 'DIŞ POLİTİKAMIZ İNSANCILDIR, HAKKANİYETE DAYALIDIR'AK Parti'nin dış politikasını 'insani bir dış politika' diyerek tanımlayan Bakan Tunç, "Dış politikamız insancıldır, hakkaniyete dayalıdır, adalete dayalıdır. 22 yıldan bu yana bu dış politikayı gözettik ve mazlumların sesi olduk. Sayın Cumhurbaşkanımız mazlumların sığınağı oldu. Mazlumların sığınağı olan o merkezi hazmedemeyenler var. Onu farklı ifadelerle, 'saray gibi' küçümseyerek, farklı şekilde karalamaya çalışanlar var. Neden yapıyorlar bunu? İşte tüm mazlumların sığınağı olmasını hazmedemeyen çevreler bunu yapıyor. Hep doğrunun yanında olmaya, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Bunu Suriye'de böyle yaptık. Türkiye'nin ana muhalefeti, hep ne dedi? 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' dedi. Bir terör devleti kurulmaya çalışılırken 2016'da hemen hain kalkışmanın 1 ay sonrasında Fırat Kalkanı Harekatı'yla küresel güçlere, 'Size burada terör devleti kurdurtmayız' dedik. Şimdi 15 Temmuz hain kalkışmasının hangi sebeple yapıldığını anlayabiliyor muyuz? Türkiye'de kendilerine göre bir uydu yönetimi oluşturacaklardı. O Fırat Kalkanı Harekatı yapılmamış olacaktı. İşte bu mücadeleyi devam ettirdik" diye konuştu. 'ONLARA ENSAR OLDUK'Bakan Tunç, "Zeytin Dalı Harekatı'nı yaptık. Barış Pınarı Harekatı'nı yaptık. Orada bir terör devletinin kurulmasını engelledik. Suriye'yi bölüp parçalamak isteyenler orada mazlumları katleden bir diktatörlüğe hep yıllarca destek oldu. Ve 60 yılın sonunda o diktatör devrildi. O mazlumların ahı tuttu. Türkiye olarak hep o mazlumların yanında olduk. Onlara ensar olduk. 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' diyenlere itibar etseydik, bugün terör devletine, terör oluşumuna orada engel olabilir miydik? 'Suriyelilerin Türkiye'de ne işi var' dediler hep. Bizi bu nedenle karalamaya çalıştılar. 'Suriyelilerin Türkiye'de ne işi var' diyenlere itibar etseydik, orada çocukların, kadınların, mazlumların, milyonlarca insanın katledildiği bir durumda vicdan azabı çekmez miydik? Aylan bebeğin o sahile vuran cansız bedenini gördüğünüzde yüreği sızlamayana, insan denebilir mi? İşte o Aylan bebekler, sahile vurmasın diye insani ve insancıl, dış politikamızda mazlumların duasını aldık. Bugün gelinen noktada Suriye'de gelişen bu durum karşısında bütün dünya Türkiye'nin dış politikasını takdir ediyor ve Türkiye bölgede hesaba katılmadan hiçbir yapılanmanın mümkün olamayacağını bütün dünya anlamış bulunuyor. Diktatör devrildi. Yurdundan kaçmak üzereyken belki de kaçmıştı. Türkiye'nin ana muhalefet lideri, 'Esad ile masaya oturmak lazım' diyebildi. Bunların vizyonu bu kadar" dedi. 'KATILIMCI BİR ANAYASAYI MİLLETİMİZE HEDİYE ETMEK ZORUNDAYIZ'Bakan Tunç, "Cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına başladık, bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Seçilmeyen kişilerin bir araya gelip, oluşturduğu bir anayasa. Milletimizin demokratik hayata geçebilmesi için darbecilerin onay verdiği bir anayasa ile yönetiliyoruz. Anayasamız bugüne kadar madde sayısından fazla değişiklikle karşı karşıya kaldı. Adeta bir yamalı bohçaya dönüştü. O nedenle anayasamızın maddeleri arasındaki çelişkiler de birtakım problemlere yol açıyor. Yargı ve yüksek yargı kurumlarımızın farklı yorumladığı maddeler var. O nedenle ileride bu farklı yorumların bir krize dönüşmemesi için yeni, demokratik, şirin, katılımcı bir anayasayı milletimize hediye etmek zorundayız. Bunu parlamentomuz inşallah başaracak. Parlamentodaki milletvekillerimiz, siyasi partilerimiz bir araya gelerek, milletimize olan bu borcu yerine getirdiğiniz zaman 'Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında Türkiye yeni, demokratik, sivil bir anayasaya inşallah kavuşacak. Çünkü önemli. Anayasamızda gerçekleştirdiğimiz sayısız küçümsenemeyecek, sessiz devrim sayılan reformlar yapılmışsa da bunu yeterli görmüyoruz. Topyekun darbecilerin yapmadığı, milletin temsilcilerinin oylarıyla Meclis'te kabul edilen ve milletimiz tarafından onaylanan bir anayasayla 'Türkiye Yüzyılı'na başlamak durumundayız. İnşallah bunu başaracağız" diye konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur'un da konuşma yaptığı kongrede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla'daki parti kongresindeki konuşması canlı olarak izletildi. (DHA) FOTOĞRAFLI