Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İstanbul- Kanserde umut veren iki yeni alan: Alfa radyasyonu ve yapay zeka

İstanbul- Kanserde umut veren iki yeni alan: Alfa radyasyonu ve yapay zeka

Haber Giriş Tarihi: 23.04.2025 11:39
Haber Güncellenme Tarihi: 23.04.2025 11:39
Kaynak: DHA
İstanbul- Kanserde umut veren iki yeni alan: Alfa radyasyonu ve yapay zeka

Özlem YURTÇU KARABULUT / İSTANBUL, (DHA)- Cerrahi onkoloji ve tümör immünolojisi konusunda çalışmalarıyla dünyadaki önemli bilim insanları arasında yer alan Prof. Dr. Dominik Ruettinger, Berlin'de düzenlenen uluslararası katılımlı basın toplantısı sonrası Demirören Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Ruettinger, agresif prostat kanseri vakalarında umut vaat eden 'hedefe yönelik alfa terapisinin' kemiğe sıçramış kanser hücresinin çekirdeğine kadar ulaşarak DNA'sına geri dönülmez şekilde hasar verdiğini, böylece sağlıklı dokuya zarar vermeden hedefi 12'den vurabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Rettinger, yapay zekanın da kanser tedavilerinde çok önemli bir oyun değiştirici olduğunu vurgulayarak "Sadece bir tomografi taramasını inceleyerek artık belirli mutasyonlar için test edilmesi gereken hastaları belirleyebiliyoruz" dedi. Ludwig Maximillians Münih Üniversitesi'nde tümör immünolojisi alanında baş araştırmacı olarak kanser üzerine pek çok çalışmaya imza atan ve ardından Amerika'da cerrahi onkoloji alanında çalışmalar gerçekleştiren Prof. Dr. Dominik Ruettinger, kanser tedavilerinde umut vaat eden yeni yöntemleri anlattı. Kanser tedavilerinin geliştirilmesinde yapay zekanın da artık oyun değiştirici özellikte etkisinin olduğuna değinen Prof. Dr. Ruettinger, 31 Mart-1 Nisan tarihleri arasında Berlin'de gerçekleştirilen ve 15'ten fazla ülkeden basın mensupları ile bilim insanlarının yer aldığı uluslararası katılımlı 'Bayer Pharma Media Day 2025' toplantısında, önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ruettinger, onkolojide yeni stratejinin 'hassas ilaç geliştirme' olduğunu vurguladı ve bilim dünyasının kanser hastaları için 'daha nazik ilaçlar' üzerinde çalıştığını kaydetti. 'AKCİĞER KANSERİ İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR'Prof. Dr. Ruettinger, radyasyon tedavisinin ilaç şeklinde verilebilmesi olarak da özetlenebilecek hedeflenmiş alfa terapisinin 'akıllı molekül' olarak dizayn edildiğini ve özellikle uzak yayılım gösteren agresif prostat kanseri olgularında, radyasyon izotoplarının, hedeflenmiş molekül olarak kemiğe sıçramış kanser hücresine 'kilitlendiğini' söyledi. Prof. Dr. Ruettinger henüz sadece agresif prostat kanserleri için kullanım onayı alan alfa terapinin bunu, tümörden kaynaklı kalsiyum kaybının olduğu yeri bularak gerçekleştirdiğini ve sağlıklı dokuya neredeyse zarar vermeden yapabildiğini ifade etti. Sigara dışı akciğer kanseri için de erken dönem çalışmaların sürdüğünü ve bu çalışmalarda daha yolun başında olunduğunu belirten Prof. Dr. Ruettinger, hedefli alfa moleküllerinin kanser hücresinin çekirdeğine ulaşarak DNA'sını geri dönülmez şekilde tahrip ettiğini, bunu da tümöre yüksek hassasiyetle odaklanıp DNA'sını hedef alarak gerçekleştirdiğini, bu sayede sağlıklı dokulara minimum düzeyde zarar verdiği için bu yeni terapiler sayesinde yakın gelecekte, belki de kanser tedavilerine gelişen direncin de önüne geçilebildiğini vurguladı. BİLİM, 'DAHA NAZİK' İLAÇLARA ODAKLANDIOnkoloji alanındaki bilimsel çalışmalarını son 4 yıldır Bayer Global Onkoloji Araştırma ve Erken Geliştirme Bölümü Başkanı olarak sürdüren Prof. Dr. Dominik Ruettinger, "Basitçe söylemek gerekirse, tümör hücrelerini hedeflemek ve etkili bir şekilde öldürmek için yenilikçi yollar arıyoruz. Sonuç olarak, hedefimiz hastalar tarafından iyi tolere edilen oldukça etkili tedaviler geliştirmek. Hasta merkezli tedaviler çok önemli bu nedenle 'daha nazik ilaçlar' terimini ortaya attık. Bu yaklaşım, öngördüğümüz hasta demografisindeki değişiklikler göz önüne alındığında özellikle önemli. Artık 50 yaşından önce teşhis konan daha genç hastalar da dahil olmak üzere genel olarak daha fazla kanser hastası göreceğiz. Bu genç hastalar daha uzun bir tedavi süreci yaşayacak, bu da tedavi direnci gibi sorunların giderek daha kritik hale geleceği anlamına geliyor. Bu nedenle hem etkili hem de iyi tolere edilen tedavilere sahip olmak gerekli" dedi. 'HEDEFE YÖNELİK RADYASYON İLE SAĞLIKLI DOKU DAHA İYİ KORUNUYOR'Son yıllarda kanser tedavilerinde 'hedefli radyasyon' kavramının da öne çıktığına işaret eden Prof. Dr. Ruettinger, "Hedefe yönelik moleküle bağlı radyasyon diyebiliriz. Yani tümör hücrelerine özel radyasyon yayan ve bu hücreleri öldüren bir antikor. Temel prensip bu. Bu kategori içinde, alfa radyasyonunun özellikle umut verici olduğuna inanıyoruz. Alfa parçacıklarının bazı benzersiz özellikleri var. Enerji açısından zengindirler ve bu da onları oldukça güçlü kılar. Sağlıklı dokuya zarar vermemesi ise çok kısa bir mesafe kat edebilmelerinden kaynaklanır. Bu sınırlı aralık, tümör hücrelerini etkili bir şekilde öldürürken çevredeki sağlıklı dokunun korunmasını sağlar. Bu da kanserdeki hasarı en üst düzeye çıkarma ve normal hücrelere verilen zararı en aza indirme hedefimizle mükemmel bir şekilde uyumludur" diye konuştu. 'ARTIK TÜMÖRÜN ZAYIFLIKLARINI HEDEFLİYORUZ'Kanser tedavisinde aranan çözümlerin artık tümör hücrelerinin zayıflıklarını ve bağımlılıklarını belirlemek üzerine odaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Ruettinger şunları söyledi: "Geliştirdiğimiz herhangi bir ilaç, tümör hücresine etkili bir şekilde zarar vermeli. Bu etki de hastanın hastalık seyrini önemli ölçüde, olumlu yönde değiştirmeli. Yani hedef-hastalık bağlantısı. Bu nedenle, öncelikle başlangıçta tümör tipine veya tedavi yöntemine bakmıyoruz; yalnızca tümör hücresinin zayıflıklarını belirlemeye odaklanıyoruz. Bu yaklaşımı en titiz şekilde uygulayan kişinin sonunda başarılı olacağına inanıyorum. Şu anda bu alanda 9 adet Faz 1 programımız var ve bunlar küçük moleküller, antikorlar ve radyofarmasötikler dahil olmak üzere oldukça çeşitli."'YAPAY ZEKA İLE TOMOGRAFİDEN MUTASYON TAHMİNİ MÜMKÜN'Yapay zekanın da kanser tedavilerinde çok önemli bir oyun değiştirici olacağına vurgu yapan Prof. Dr. Ruettinger, sözlerini şöyle noktaladı: "Örneğin şu anda Bayer'de yapay zekayı içermeyen tek bir ilaç geliştirme programı yok. Karmaşık verileri işlemek, analiz etmek ve yorumlamak için makine öğrenimine ve yapay zeka tabanlı yaklaşımlara büyük ölçüde güveniyoruz. Örneğin, tümörlerden gelen temel genomik verileri analiz edebilir ve ardından bunları tedaviden sonraki hasta sonuçlarına bağlayabiliriz. Bu bağlantıları kurmak inanılmaz derecede önemlidir, ancak bazen zordur. Yapay zeka, bu ilişkileri daha net bir şekilde belirlememize önemli ölçüde yardımcı oluyor. Örneğin belirli akciğer kanseri mutasyonları için hedefli tedavileri düşünün. Uygun hastaları belirlemek zordur, çünkü moleküler profilleme her merkezde gerçekleştirilemeyebilir. Küçük bir çalışmada, belirli mutasyonları doğrudan BT (bilgisayarlı tomografi) tarama görüntülerinden tahmin edip edemeyeceğimizi araştırdık. İlginçtir ki, bunun gerçekten mümkün olduğu ortaya çıktı. Sadece bir BT taramasını inceleyerek; neredeyse her hasta için standart bir prosedür, artık belirli mutasyonlar için test edilmesi gereken hastaları belirleyebiliyoruz. Bu, tam olarak hedeflediğimiz türden pratik, yapay zeka destekli bir fayda."

Kaynak: DHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.