Yavuz Dizdar: Endüstride kullanılan palm yağı sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor
Yavuz Dizdar: Endüstride kullanılan palm yağı sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor
Yavuz Dizdar: Endüstride kullanılan palm yağı sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor
Haber Giriş Tarihi: 18.04.2025 09:37
Haber Güncellenme Tarihi: 18.04.2025 09:37
Kaynak:
DHA
İSTANBUL, (DHA)- ONKOLOJİ Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Palm yağının herhangi bir hastalığa neden olduğunu gösterebilecek bilimsel çalışma yok. Şüphe de yok. Ayrıca endüstride kullanılan palm yağı, sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor" dedi.Dünya üzerinde yaygın kullanılan yağ olarak bilinen Palmiye yağı, 'Elaeis guineensis' ağacının meyvelerinden üretiliyor. Palmiye türünün yüzde 90'ı Malezya ve Endonezya’daki ekili alanlarda bulunuyor. Trans yağ içermemesi, erime derecesinin yüksek olması ve üretiminin göreceli olarak daha ucuz olması nedeniyle tercih edilen palm yağı, çikolatadan cipse kadar birçok gıdanın yanı sıra temizlik ve kozmetik ürünlerinde de bulunuyor. Son günlerde Dubai çikolatasının içerisinde dolgu malzemesi olarak kullanılması nedeniyle gündeme gelen palm yağının hastalıklarla ilişkisine yönelik değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Tıbbi olarak palm yağıyla ilgili bir sıkıntı yok. Ben bunu direkt söyleyebiliyorum. Çok fazla araştırma yapılmış. Normalde günlük yağ olarak zaten tropikal bölge ülkelerinde kullanılıyor. Yani ekstradan üretilmiş bize pazarlanan bir şey değil. Oranın genel yağı. Özellik üretim açısından en çok yağ oranını veren bitki. Dolayısıyla yağlı bir şeyi üretmek istiyorsanız palm, bu konuda ideal kaynağı oluşturuyor. Gıda endüstrisinin ve kozmetiğin içine giriyor. Fakat bugüne kadar yapılan bütün çalışmalar olumsuz bir şey göstermemiş. Hatta bazı açılardan diğer bitkisel yağlardan da üstünlüğü olduğu da iddia edilmiş. Bu yüzden sağlık açısından sıkıntı yok" diye konuştu. ‘DOLGU MALZEMESİ OLARAK KULLANILIYOR’Doç. Dr. Dizdar, “Palm yağının kanser ya da başka bir hastalıkla ilişkisini gösteren bir çalışma olmadığı gibi, şüphe uyandırabilecek özellikleri de yok. Bilakis yapılmış olan bir başka çalışma var. Sağlık açısından bir şey söylemiyor. Yağ prosesi, işlenmesi, ben bunu aldım, meyveden sıktım, size verdim şeklinde yapılmıyor. Bu yağın içinde farklı bölümler var. Bu bölümlerin bir kısmı gıda, bir kısmı kozmetikte, bir kısmı ise sabun amacıyla kullanılıyor. 'Sabun yapılan yağdan size yediriyorlar' söyleminin bir karşılığı yok. Çünkü zeytinyağının da sabunu var. Kullanılamayan kısımları temizlik amacıyla kullanılan bileşiklere dönüştürülüyor. Endüstri bu yağı bir miktar dolgu malzemesi olarak kullanılıyor. Kozmetikte rujun ana dokusunun kütlesini oluşturmak için kullanılıyor. Çünkü bu yağ aslında vücuda sürülüyor. Gıda maddesinde özellikle kıvamlı bir şey üretmek istediğiniz zaman o kıvamı verebileceğiniz dünyadaki en iyi kaynak. Başka bitkisel yağlar da var. Onların bir takım sağlık sakıncaları çıkmış. Bir kısmının işlenmesi zor. Bunun ise üretimi kolay. Yüzde olarak çok fazla sorun yaratmıyor, çok fazla yağ alabiliyorsunuz. Endüstrinin beklentilerini çok iyi karşılayacak bir yağ. Damak tadı olarak da uygun olduğu için bu tercih ediliyor. Kullanan ürünlerin diğerlerine göre bir dezavantajları bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.Doç. Dr. Dizdar, “Şimdi tadı bilinen endüstriyel bir ürünün içinden ben bunu çıkartayım, yerine başka bir yağı koyayım derseniz aynı lezzeti ve kıvamı alamazsınız. Müşteri memnuniyeti bozulur. Bununla ilgili üretim yapan firmalar bu konuyu özellikle araştırdı ve çıkarımları net bir şekilde değişmedi. Çünkü palm üretimi plantasyonlar şeklinde büyük arazilerde yapılıyor. Bunlar tamamen kontrollü yapılan çalışmalar. Mesela tarım ilacı da kullanmıyorlar. Benim gördüğüm kadarıyla kadrolu baykuşları var. Fare dadanırsa kadrolu baykuş orada bekliyor. Bunlar yakalıyorlar. İlaç kullanmıyorlar. Ama bunun dışında bir de kaçak üretileni var. Bizim endüstrimizin kullandığı palm yağı, sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor. O yüzden bir marka palm kullanırsa sürdürülebilir palm yağını kullanıyor. Yani dünyanın dengesini değiştirecek tarım usullerine müsaade etmiyor" dedi.Doç. Dr. Dizdar, “Ne diyabet ne başka bir hastalık için risk gösterilmemiş. Ama obezite dediğiniz zaman bu doğrudan kalori fazlalığıyla ilişkili. Palm yağını vücutta enerjiye dönüştürmek için daha kolay bir enerji dönüşümü olduğunu da iddia eden çalışmalar olmuş. İnsanların tercihlerine baktığım zaman da özellikle böyle depresif anlarında sarıldıkları yiyecekler var. Bu yiyeceklerin içeriğinde bunun olması belki bir avantaj olabiliyor. Ekstra bir risk görülmemiş" diye konuştu.Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Bu olayın aslında bir endüstriyel manipülasyon olduğu açığa çıktı. Bu raporu sunan Avrupa Gıda Güvenliği Komitesiydi. O da daha sonra raporu geri çekti. Bunlar palm yağıyla ve olası riskleriyle ilgili verdikleri raporu geri çekmek zorunda kaldı. Çünkü raporun altını dolduramadılar. Sonraki çalışmalarda da kanserle ilgili bir risk göstermedi. Çünkü yediğiniz yağ sonuçta bir bitki yağı. Bildiğiniz hurmanın yağlı versiyonu gibi. Raporu vermiş olan kişiler de söylemlerini geri çekmek zorunda kaldılar. Çünkü herhangi bir hastalığa neden olduğunu gösterebilecek bir bilimsel çalışma yok. Şüphe de yok. Bilimsel çalışma olmayabilir. Ben de böyle iddialarda bulundum. Ama bunda bulunamıyorum" ifadelerini kullandı.‘NÖTR TADI VAR’Doç. Dr. Dizdar, “Dubai çikolatasının içerisindeki kullanımı da aynı şekilde. Bunu silme fıstıkla yapmıyorsunuz. Fıstığı alıyorsunuz, başka bir karışımın içerisinde seyreltiyorsunuz. Siz bunu yüzde 100 fıstıkla yapmaya kalksanız bu fiyatlara zaten üretemezsiniz. Bir miktar belki çikolatada kullanılır. Ama market sıcaklığında bu yağ krema kıvamında kalıyor. O yüzden aldığınızda bu kavanozları lütfen buzdolabına koymayınız diye üstünde yazar. Çünkü buzdolabına koyarsanız çok donuyor. Onu sürme özelliğini kaybettiği için aynı keyifle kullanamıyorsunuz. Baktığınız zaman insanların damak tadını rahatsız etmeyen nötr tadı var. Ama bu nötr tadı aynı zamanda başlangıçtaki işlem sırasında da elde ediliyor" dedi.‘BİRİNCİ DERECEDEN SUÇLU TARIM İLACIDIR’Doç. Dr. Dizdar, “Biz hastalıkların nedeni olarak hep olağan şüpheli ararız. Bu sefer olağan şüpheli palm yağına doğru kaydı. O kadar çok kimyasal aslında gıdanın içine karıştırılıyor ki ama birinci dereceden suçlu tarım ilacıdır. Artık hızlı üretim teknikleri nedeniyle çok fazla antibiyotik ve biyolojik madde kullanıyorlar. Bunlar da ciddi anlamda risk faktörü. Bu risk faktörlerini bire bir gözlemledim. Palm yağı bunların içine maalesef düşmedi" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yavuz Dizdar: Endüstride kullanılan palm yağı sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor
Yavuz Dizdar: Endüstride kullanılan palm yağı sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor
İSTANBUL, (DHA)- ONKOLOJİ Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Palm yağının herhangi bir hastalığa neden olduğunu gösterebilecek bilimsel çalışma yok. Şüphe de yok. Ayrıca endüstride kullanılan palm yağı, sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor" dedi.Dünya üzerinde yaygın kullanılan yağ olarak bilinen Palmiye yağı, 'Elaeis guineensis' ağacının meyvelerinden üretiliyor. Palmiye türünün yüzde 90'ı Malezya ve Endonezya’daki ekili alanlarda bulunuyor. Trans yağ içermemesi, erime derecesinin yüksek olması ve üretiminin göreceli olarak daha ucuz olması nedeniyle tercih edilen palm yağı, çikolatadan cipse kadar birçok gıdanın yanı sıra temizlik ve kozmetik ürünlerinde de bulunuyor. Son günlerde Dubai çikolatasının içerisinde dolgu malzemesi olarak kullanılması nedeniyle gündeme gelen palm yağının hastalıklarla ilişkisine yönelik değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Tıbbi olarak palm yağıyla ilgili bir sıkıntı yok. Ben bunu direkt söyleyebiliyorum. Çok fazla araştırma yapılmış. Normalde günlük yağ olarak zaten tropikal bölge ülkelerinde kullanılıyor. Yani ekstradan üretilmiş bize pazarlanan bir şey değil. Oranın genel yağı. Özellik üretim açısından en çok yağ oranını veren bitki. Dolayısıyla yağlı bir şeyi üretmek istiyorsanız palm, bu konuda ideal kaynağı oluşturuyor. Gıda endüstrisinin ve kozmetiğin içine giriyor. Fakat bugüne kadar yapılan bütün çalışmalar olumsuz bir şey göstermemiş. Hatta bazı açılardan diğer bitkisel yağlardan da üstünlüğü olduğu da iddia edilmiş. Bu yüzden sağlık açısından sıkıntı yok" diye konuştu. ‘DOLGU MALZEMESİ OLARAK KULLANILIYOR’Doç. Dr. Dizdar, “Palm yağının kanser ya da başka bir hastalıkla ilişkisini gösteren bir çalışma olmadığı gibi, şüphe uyandırabilecek özellikleri de yok. Bilakis yapılmış olan bir başka çalışma var. Sağlık açısından bir şey söylemiyor. Yağ prosesi, işlenmesi, ben bunu aldım, meyveden sıktım, size verdim şeklinde yapılmıyor. Bu yağın içinde farklı bölümler var. Bu bölümlerin bir kısmı gıda, bir kısmı kozmetikte, bir kısmı ise sabun amacıyla kullanılıyor. 'Sabun yapılan yağdan size yediriyorlar' söyleminin bir karşılığı yok. Çünkü zeytinyağının da sabunu var. Kullanılamayan kısımları temizlik amacıyla kullanılan bileşiklere dönüştürülüyor. Endüstri bu yağı bir miktar dolgu malzemesi olarak kullanılıyor. Kozmetikte rujun ana dokusunun kütlesini oluşturmak için kullanılıyor. Çünkü bu yağ aslında vücuda sürülüyor. Gıda maddesinde özellikle kıvamlı bir şey üretmek istediğiniz zaman o kıvamı verebileceğiniz dünyadaki en iyi kaynak. Başka bitkisel yağlar da var. Onların bir takım sağlık sakıncaları çıkmış. Bir kısmının işlenmesi zor. Bunun ise üretimi kolay. Yüzde olarak çok fazla sorun yaratmıyor, çok fazla yağ alabiliyorsunuz. Endüstrinin beklentilerini çok iyi karşılayacak bir yağ. Damak tadı olarak da uygun olduğu için bu tercih ediliyor. Kullanan ürünlerin diğerlerine göre bir dezavantajları bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.Doç. Dr. Dizdar, “Şimdi tadı bilinen endüstriyel bir ürünün içinden ben bunu çıkartayım, yerine başka bir yağı koyayım derseniz aynı lezzeti ve kıvamı alamazsınız. Müşteri memnuniyeti bozulur. Bununla ilgili üretim yapan firmalar bu konuyu özellikle araştırdı ve çıkarımları net bir şekilde değişmedi. Çünkü palm üretimi plantasyonlar şeklinde büyük arazilerde yapılıyor. Bunlar tamamen kontrollü yapılan çalışmalar. Mesela tarım ilacı da kullanmıyorlar. Benim gördüğüm kadarıyla kadrolu baykuşları var. Fare dadanırsa kadrolu baykuş orada bekliyor. Bunlar yakalıyorlar. İlaç kullanmıyorlar. Ama bunun dışında bir de kaçak üretileni var. Bizim endüstrimizin kullandığı palm yağı, sürdürülebilirlik sertifikası taşıyor. O yüzden bir marka palm kullanırsa sürdürülebilir palm yağını kullanıyor. Yani dünyanın dengesini değiştirecek tarım usullerine müsaade etmiyor" dedi.Doç. Dr. Dizdar, “Ne diyabet ne başka bir hastalık için risk gösterilmemiş. Ama obezite dediğiniz zaman bu doğrudan kalori fazlalığıyla ilişkili. Palm yağını vücutta enerjiye dönüştürmek için daha kolay bir enerji dönüşümü olduğunu da iddia eden çalışmalar olmuş. İnsanların tercihlerine baktığım zaman da özellikle böyle depresif anlarında sarıldıkları yiyecekler var. Bu yiyeceklerin içeriğinde bunun olması belki bir avantaj olabiliyor. Ekstra bir risk görülmemiş" diye konuştu.Doç. Dr. Yavuz Dizdar, “Bu olayın aslında bir endüstriyel manipülasyon olduğu açığa çıktı. Bu raporu sunan Avrupa Gıda Güvenliği Komitesiydi. O da daha sonra raporu geri çekti. Bunlar palm yağıyla ve olası riskleriyle ilgili verdikleri raporu geri çekmek zorunda kaldı. Çünkü raporun altını dolduramadılar. Sonraki çalışmalarda da kanserle ilgili bir risk göstermedi. Çünkü yediğiniz yağ sonuçta bir bitki yağı. Bildiğiniz hurmanın yağlı versiyonu gibi. Raporu vermiş olan kişiler de söylemlerini geri çekmek zorunda kaldılar. Çünkü herhangi bir hastalığa neden olduğunu gösterebilecek bir bilimsel çalışma yok. Şüphe de yok. Bilimsel çalışma olmayabilir. Ben de böyle iddialarda bulundum. Ama bunda bulunamıyorum" ifadelerini kullandı.‘NÖTR TADI VAR’Doç. Dr. Dizdar, “Dubai çikolatasının içerisindeki kullanımı da aynı şekilde. Bunu silme fıstıkla yapmıyorsunuz. Fıstığı alıyorsunuz, başka bir karışımın içerisinde seyreltiyorsunuz. Siz bunu yüzde 100 fıstıkla yapmaya kalksanız bu fiyatlara zaten üretemezsiniz. Bir miktar belki çikolatada kullanılır. Ama market sıcaklığında bu yağ krema kıvamında kalıyor. O yüzden aldığınızda bu kavanozları lütfen buzdolabına koymayınız diye üstünde yazar. Çünkü buzdolabına koyarsanız çok donuyor. Onu sürme özelliğini kaybettiği için aynı keyifle kullanamıyorsunuz. Baktığınız zaman insanların damak tadını rahatsız etmeyen nötr tadı var. Ama bu nötr tadı aynı zamanda başlangıçtaki işlem sırasında da elde ediliyor" dedi.‘BİRİNCİ DERECEDEN SUÇLU TARIM İLACIDIR’Doç. Dr. Dizdar, “Biz hastalıkların nedeni olarak hep olağan şüpheli ararız. Bu sefer olağan şüpheli palm yağına doğru kaydı. O kadar çok kimyasal aslında gıdanın içine karıştırılıyor ki ama birinci dereceden suçlu tarım ilacıdır. Artık hızlı üretim teknikleri nedeniyle çok fazla antibiyotik ve biyolojik madde kullanıyorlar. Bunlar da ciddi anlamda risk faktörü. Bu risk faktörlerini bire bir gözlemledim. Palm yağı bunların içine maalesef düşmedi" diye konuştu.
Kaynak: DHA
En Çok Okunan Haberler